Fen

Pozitif Son Yazılanlar
29 Temmuz 2016 Cuma

Enzim Nedir? Özellikleri ve Reaksiyon Hızına Etki Eden Faktörler

enzim
Canlılarda biyokimsal reaksiyonların gerçekleşmesini sağlayan organik katalizörlere enzim denir. Enzimler, aktivasyon enerjisini düşürürler böylece tepkimenin daha düşük sıcaklıkta, daha kısa zamanda daha az enerji harcanarak gerçekleşmesini sağlar.

Enzimler etki ettikleri maddeye "az" eki getirilerek isimlendirilirler (örneğin maltaz enzimi) veya katalizledikleri tepkime türüne göre isimlendirilirler (örneğin hidroliz enzimi). Enzimler yapı bakımından ikiye ayrılırlar.

Basit enzimler, sadece proteinden oluşan enzimlerdir ve reaksiyonları protein kısmıyla gerçekleştirirler.
Bileşik enzimler, proteinle beraber yardımcı kısım da bulundururlar. Bu tür enzimlerin protein kısmına apoenzim denir. Yardımcı kısım metal iyonu ise kofaktör, vitamin ise koenzim adını alır. Reaksiyonlarda kimyasal bağlara etkiyen asıl kısım koenzim veya kofaktördür.

Vitamin veya mineral eksikliğinden meydana gelen hastalıklar kofaktör veya koenzim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Enzimlerin Özellikleri

  • Enzimler reaksiyonları hızlandırır.
  • Enzimlerin etkiledikleri maddelere substrat denir.
  • Her enzimin sentezlenmesinden bir gen sorumludur. Bu olay bir gen-bir enzim hipotezi olarak adlandırılır.
  • Tepkimenin başlaması için gerekli aktivasyon enerjisini düşürürler
  • Enzimler tekrardan kullanılabilir. Kullanılma sayısı sınırsızdır.
  • Enzimler protein yapılı olduklarından proteinlerin etkilendikleri faktörlerden etkilenirler.
  • %15 in altında su bulunduran ortamlarda enzim aktivitesi azalır.
  • Enzimler reaksiyon dengesine etki etmezler.
  • Enzimler hücre içerisinde üretilseler de hücre dışında da etki gösterebilirler.

Enzimlerin Reaksiyon Hızına Etki Eden Faktörler


Sıcaklık
Enzimler sıcaklık faktöründen etkilenirler. Ortam sıcaklığının düşük olması enzim aktivitesinin azalmasına neden olurken, çok yüksek olması da enzim yapısının bozulmasına neden olmaktadır. 50 °C'den itibaren enzim yapısı bozulmaya başlar. Enzimin en iyi aktivite gösterdiği sıcaklık optimum sıcaklık olarak adlandırılır.

pH Derecesi
pH derecesi her enzim için farklı özellik gösterir. Her enzimin kendine özgü optimum pH derecesi bulunmaktadır. Örneğin mide enzimlerinin yüksek aktivite gösterdiği pH derecesi ile ince bağırsak enzimlerinin yüksek aktivite gösterdiği pH derecesi birbirinden farklıdır.

Substrat Derişimi
Enzim miktarının sabit tutulduğu bir ortama substrat eklendiğinde reaksiyon hızı en yüksek seviyeye ulaştıktan sonra bu seviyede devam eder. Substrat miktarının sabit tutulduğu bir ortama enzim eklendiğinde reaksiyon hızı önce artar daha sonra sabit kalır. Enzim ve substrat miktarının sürekli arttığı durumda ise reaksiyon hızının sürekli arttığı gözlemlenir.

Aktivatör Madde
Enzim aktifliğini arttıran maddeye enzim aktivatörü denir. Örneğin DNA polimeraz enziminin aktivitesinde aktivatör madde Mg++ dır.

İnhibitör Madde
Enzim aktifliğini durduran maddeye inhibitör madde denir. İnhibitör madde enzimin substrat ile birleşmesini önler. Örneğin CO gazının hemoglobin ile birleşerek O2 ile bağlanmasını engellemesi durumunda inhibitör madde CO gazıdır.

Kütle, Hacim ve Özkütle

Kütlenin tanımı dendiğinde çoğu zaman değişmeyen madde miktarı kütle olarak adlandırılmıştır oysa fizikte yeni yaklaşımlar kütleyi cisimlerin üzerlerine uygulanan kuvvete karşı gösterdikleri direnç olarak tanımlamaktadır. Skaler bir büyüklük olan kütle eşit kollu terazi veya dijital terazi vb. gibi araçlarla ölçülür. SI birim sisteminde birimi kilogramdır. Kütle değerinin daha anlamlı ifade edilmesi için kilogramın alt ve üst katları kullanılır. Bu değerler 10'ar 10'ar artar veya azalır.

  • 1 ton = 1000 kg(kilogram)
  • 1 kental = 100 kg
  • 1 kilogram = 1000 gr (gram)
  • 1 hektogram =  100 gr
  • 1 dekagram = 10 gr
  • 10 desigram =  1 gr
  • 100 santigram = 1 gr
  • 1000 miligram = 1 gr

Eşit Kollu Terazi
Cisimlerin kütlelerini hesap etmek için eşit kollu terazi kullanılabilir. Kütlesi bilinen cisim ile kütlesi bilinmeyen cismin kütlesi bulunabilir. Eşit kollu terazinin bir kefesine kütlesi bilinen cisim koyulur diğer kefesine de kütlesi bilinmeyen cisim koyulur. Binici yardımıyla denge sağlanır ve kütle ölçümü yapılır. Aşağıda "K" cisminin kütlesini nasıl hesaplayabileceğimize bakalım.

eşit kollu terazi











Burada K cisminin kütlesini bulabilmek için binicinin kütlesini, bölme sayısına bölüyoruz ve binicinin bulunduğu bölme(5. bölme) ile çarpıyoruz ardından bulduğumuz değeri L cisminin kütlesiyle topluyoruz.

Hacim
Cismin uzayda kapladığı bölgeye o cismin hacmi denir. SI birim sistemindeki karşılığı m^3 tür. Hacim, sıcaklık ve basınç gibi değerlere bağlı değişiklik gösterebilir.
Sıvıların hacmi, dereceli kaplar ile ölçülür. Sıvıların belirli bir şekilleri bulunmadığından içerisine konulan maddenin şeklini alırlar böylelikle dereceli kaplar ile sıvıların hacmi ölçülür. Ayrıca içerisinde sıvı bulunan dereceli kaba atılan katı cismin hacmi de bu yolla bulunabilir.

Özkütle
Maddenin birim hacmindeki kütle miktarına özkütle denir.  Özkütle "d" ile gösterilir. SI birim sistemindeki birimi kg/m^3 tür. Katı, sıvı ve gazlar için ayırt edici bir özelliktir.  Kütleyi hacme böldüğümüzde özkütleyi bulmuş oluruz.

formülü,

  • d = m / v

Karışımların özkütlesi, karışımda yer alan sıvıların kütleleri toplamının, karışım hacmine bölünmesiyle bulunur.

formülü,

  • karışımın özkütlesi = m1+m2+...+mn / V1+V2+...+Vn

şeklindedir.
26 Temmuz 2016 Salı

Karışımlar ve Karışımları Ayırma Yöntemleri

İki veya daha çok maddenin kendi özelliklerini kaybetmeden biraraya gelmesiyle oluşan ve belirli bir bileşime sahip olmayan maddelere karışım denir. Karışımların ayırt edici özellikleri olmadığı gibi saf değildirler. Farklı tür atom veya farklı türde molekülleri içerebilirler. Karışımlar, heterojen karışımlar ve homojen karışımlar olarak ikiye ayrılırlar.

Heterojen karışımlar
Karışan maddelerin birbiri içerisinde çözünmediği karışımlara heterojen karışımlar denir. Bir maddenin sıvı içerisinde asılı kalmasıyla oluşan heterojen karışımlara koloit karışımlar denir. Koloit karışımlarda dağılan madde sadece mikroskop ile görülebilir. Örneğin renkli cam boya koloit karışımdır.  Heterojen karışımlar da kendi içerisinde süspansiyon, emilsiyon ve aerosol olarak üçe ayrılır.

Süspansiyon, katının sıvı içerisinde çözünmeden dağılmasıyla  meydana gelir. Örneğin tebeşir tozu ve su karışımı süspansiyon olarak adlandırılabilir.
Emülsiyon, sıvının başka bir sıvı içerisinde çözünmeden dağılmasıyla meydana gelir. Zeytinyağı ve su karışımı gibi.
Aeoros, Gazın içerisinde sıvının veya katının dağılmasıyla meydana gelir. Böcek ilaçları gibi.

Homojen Karışımlar
İki veya daha çok maddenin birbiri içerisinde homojen bir şekilde dağılmasıyla oluşan karışımlara homojen karışımlar veya çözeltiler denir. Hava homojen bir karışımdır. Homojen karışımlarda tek faz bulunur. Homojen karışımlar çözücü ve çözünen olmak üzere iki bileşenden meydana gelirler. Gazlar kendi içerisinde her zaman homojen karışım oluştururlar.

Karışımları Ayırma Yöntemleri


1) Tanecik Boyutu Farkına Dayalı Ayırma Yöntemleri
Eleme: katı-katı heterojen karışımları tanecik büyüklüğü farkından elek ile ayırma yöntemidir. Kum ve çakıl taşı gibi.
Ayıklama: Tanecik özellikleri farklı olan katı-katı karışımları ayırmada kullanılan yöntemdir. Örneğin prinçten taşın ayıklanması.
Süzme: Katı-sıvı veya katı-gaz heterojen karışımları tanecik boyutu farkından yararlanarak yapılan ayırma işlemidir. Tebeşir tozu ile su karışımını ayırma işlemi süzme ile yapılır.
Diyaliz: Katı-katı heterojen karışımların gözenekli zarlardan geçebilmesi yöntemiyle yapılan arıtma işlemidir.

2) Özkütle (Yoğunluk) Farkı İle Ayırma Yöntemleri
Yüzdürme (Flotasyon): Yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olan katı taneciklerin sıvı yüzeyinde yüzdürülerek yapılan ayırma yöntemidir.
Çöktürme: Çözeltiden ayırmak istenilen maddenin çözünmeyecek bir katı olacak hale getirildikten sonra yapılan ayırma işlemine denir. İçme sularının arıtılmasında kullanılan bir yöntemdir.
Aktarma (Dekantasyon): Çöktürme işleminde oluşan çökelekten karışımda bulunan sıvının ayrılması işlemine denir. Altın madeninden altın elde etmede kullanılan bir yöntemdir.
Ayırma Hunusi: Birbiri içerisinde çözünmeyen sıvı-sıvı karışımların ayrıştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Örneğin zeytinyağı ile su karışımını ayırmada kullanılır.

3) Çözünürlük Farkı ile Ayırma Yöntemleri
Kristallendirme: Katı maddenin çözünürlüğünün azaltılarak sıvı içerisinde parçalar halinde çöktürülmesine dayalı ayırma yöntemidir. Tuzlu su çözeltisini bileşenlerine ayırmada kullanılan yöntemdir.
Ayrımsal Kristallendirme: Çözünürlükleri farklı olan katı-katı karışımları sıvı içerisinde çöktürerek yapılan ayırma yöntemidir. Örneğin tuz-kireç karışımının ayrıştırılması gibi.
Özütleme (Ekstraksiyon): katı veya sıvı karışımın karışımda bulunduğu katı veya sıvıdan uzaklaştırmak için karışıma dışarıdan ilave edilen çözücü ile yapılan ayrıştırma işlemine denir. Şeker pancarından şeker elde etmede kullanılan yöntemdir.

4) Kaynama Noktası Farkı İle Ayırma Yöntemleri
Damıtma: Sıvının buharlaştıktan sonra tekrar yoğunlaştırılmasına denir. Bu yöntem ile katı-sıvı homejen karışımlar birbirinden ayrıştırılabilir.
Ayrımsal Damıtma: İki veya daha fazla sıvıdan oluşan homojen karışımları kaynama noktası farkı ile ayrıştırma işlemine denir. Etil alkol ve su karışımı bu yöntemle ayrıştırılabilir.
23 Temmuz 2016 Cumartesi

Metabolizma Nedir? Metabolizma Olayları

metabolizma
Canlılardaki yapım ve yıkım olaylarının tümüne metabolizma adı verilir. Metabolizma olayları anabolizma ve katabolizma olayları olarak ayrılır. Anabolizma (yapım reaksiyonları, asimilasyon, sentez, özümleme) hücredeki monomerlerden polimerlerin sentezlenmesi olaylarıdır. Fotosentezden reaksiyonlarında inorganik maddelerden organik besin sentezi meydana gelir bu nedenle fotosentez reaksiyonları ototrof canlılar tarafından gerçekleştirilen özümleme reaksiyonlarıdır.

Karbonhidrat sentezi, protein sentezi, yağ sentezi, nükleik asit sentezi ve atp sentesi bütün canlılarda gerçekleşen anabolik reaksiyonlardır.
Katabolizma (yıkım, yadımlama, analiz, disimilasyon), hücreye dışarıdan alınan veya hücre içerisinde bulunan kompleks organik madde yıkımıdır. Sindirim ve solunum iki önemli katabolizma reaksiyonudur. Sindirim ile kompleks organik bileşikler monomerlerine ayrıştırılırken, solunumda basit organik bileşikler olan monomerlerin enerji eldesi için yıkımı gerçekleşir.

Metabolik Reaksiyonlarda Denge
Metabolizma reaksiyonları çok hücrelilerde organizma yaşına göre değişkenlik gösterir. Canlının gençlik dönemine kadar ve gençlik dönemi de dahil olmak üzere tüm canlılarda anabolizma olayları katabolizma olaylarından fazladır. Canlının orta yaş safhasında anabolizma olayları ile katabolizma olayları denge içerisindedir. Yaşlılık döneminde katabolizma olayları, anabolizma olaylarından fazladır.

İnsanın yaşamı boyunca meydana gelen metabolizma olayları özet olarak,

0 - 25 : anabolizma > katabolizma
25-40 : anabolizma = katabolizma
40 yaş sonrası : anabolizma < katabolizma

Bitkilerde ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında anabolizma reaksiyonları fazla iken kış aylarında katabolizma reaksiyonları anabolizma reaksiyonlarından fazladır.

Bazal Metabolizma
Az enerji gerektiren yalnızca canlılığın devamı için gerçekleşen biyolojik faaliyetlere bazal metabolizma adı verilir. İnsanın bazal metabolizması bütün psikolojik ve fiziksel faktörlerden uzak, besin alınımından on iki saat sonra tam dinlenme halindeyken hesaplanır.  İnsanın tükettiği veya  ürettiği karbondioksit miktarı ve ısı hesaplanır. Birim zamanda gerçekleşen anabolik ve katabolik reaksiyon hızlarına metabolik hız denir. Metabolizmanın hızlanması hücre içi sindirim, solunum gibi reaksiyonların da hızlanmasına neden olur.

Fizik Nedir? Fiziğin Alt Dalları

fizik
Fizik madde ile enerji arasındaki etkileşimi inceleyen, evrende gerçekleşen olaylara mantıklı açıklamalar getiren, deney ve gözleme dayalı bir bilim dalıdır. Fizik maddesel evrendeki bütün olayları kendine konu edinir.

Bütün doğa bilimlerinin kaynağı fiziktir. Fizik, insanın çevresinde meydana gelen olayları inceler. Çevremizde karşılaştığımız olayları anlamamızı sağlar ve hayatımızı kolaylaştırır. Fiziği "doğa bilimi" olarak adlandırabiliriz; "fisis" sözcüğü eski yunancada tabiat anlamına gelmektedir. Fizik tarihinin en büyük bilginlerinden sayılan Newton, temel yapıtını "Doğa Felsefesinin temel İlkeleri" olarak adlandırmıştır ve ayrıca kendisini de doğa filozofu olarak tanımlamıştır.

Fizik, madde ve evreni incemek için alt dallara ayrılmıştır. Hareket kavramını incelemek için mekanik, ışığı incelemek içinse optik gibi farklı alt dallara ayrılmıştır. Mekanik, elektrik, manyetizma, optik, termodinamik, atom fiziği, nükleer fizik, katıhal fiziği fiziğin alt dallarıdır. Fiziğin Alt Dalları 'nı daha detaylı inceleyelim.

Fiziğin Alt Dalları


mekanik
Mekanik
Maddesel olan cisimlerin hareketini, hareket ile kuvvet arasındaki ilişkiyi ve bu etkileşim ile oluşan enerjiyi inceler. Klasik Mekanik veya Newton Mekaniği olarak da adlandırılır. Mekanik, günlük hayatta önemli bir yere sahiptir. Otomobillerin hareketi, makinelerin çalışması vb. evrendeki bütün hareket olayları mekaniğin ilgi alanındadır.
elektrik
Elektrik
Yüklü parçacıkların durgun halde ve hareket halindeki etkilerini, atomdaki proton ve elektronun taşıdığı elektrik alan, elektrik kuvvet ve yüklerin hareketi sonucu meydana gelen elektrik akımını inceler.


manyetizma
Manyetizma
Çekme özelliği olan maddelere mıknatıs denir. Manyetizma, mıknatısların ve elektrik akımının oluşturduğu manyetik alanla birlikte dünyanın etrafında oluşan manyetik alanı ve manyetik kuvveti inceler.

optik
Optik
Temel olarak ışığın görünür özelliklerini inceler. Işık, evrendeki nesnelerden bilgi almayı ve iletmeyi sağlar. Aydınlanma, yansıma, kırılma ve renklenme gibi olaylar fiziğin alt dalları arasında yer alan optik tarafından incelenir.İletişim, elektrik ve bilgisayar optiğin uygulama alanı içerisindedir.

termodinamik
Termodinamik
Isı, sıcaklık gibi kavramları ve bu kavramların madde üzerinde meydana getirdiği etkileri, ısı enerjisinin madde içinde yayılımını inceler. Otomobiller, uçaklar, bilgisayarlar termodinamiğin uygulama alanı içerisindedir.

atom fiziği
Atom Fiziği
Atomların yapısını ve birbirleriyle olan etkileşimini inceleyen fiziğin alt dalı atom fiziğidir. Moleküllerin yapısını, dalga fonksiyonlarını, atomlar arası bağları, enerji seviyeleri vb. gibi bir çok kavramı inceler.

nükleer fizik
Nükleer Fizik
Atomun parçalanması veya birleşmesi durumunda açığa çıkan enerjiyi ve bu enerjinin faydalı olarak kullanılması üzerinde çalışır. Günlük hayatta oldukça geniş uygulama alanına sahiptir. Lazerle yapılan göz ameliyatlarında, nükleer enerji santrallerinde enerji üretilmesinde bir çok alanda nükleer fizikten yararlanılmaktadır.

katıhal fiziği
Katıhal Fiziği 
Yoğun madde fiziğinin daha geniş kapsamlı bir dalıdır. Moleküller arasındaki bağlanma mekaniğini, moleküllerin iletkenlik ,yarı iletkenlik, elektriksel iletkenlik, süper iletkenlik ve yalıtkanlık özelliklerini inceleyen fiziğin alt dalı katı hal fiziğidir.

21 Temmuz 2016 Perşembe

Simya Nedir?

Simya diğer adıyla (alşimi) değersiz maddeleri altına çevirme, bütün hastalıkları tedavi etma, ölümsüzlük iksirini (pancea) bulma faaliyetlerine simya adı verilir. Bu tür faaliyetlerle uğraşan kişiye de simyacı veya alşimist denmektedir. Simya ile ilgili bilinmesi gereken bir diğer husus simyanın bir bilim olmadığıdır. Simyanın bilimsel herhangi bir dayanağı bulunmadığı gibi simyada yöntem olarak deneme ve yanılma yöntemi kullanılmıştır. Şifalı otlar, metaller, alaşımlar, ipek ve kükürt gibi maddeler deneme yanılma yoluyla keşfedilen maddeler arasındadır. Simya uğraşları sırasında barut, mürekkep, cam, seramik ve boya vb. gibi önemli maddeler kimyaya aktarılmıştır.

Simya çalışmalarıyla beraber önemli maddeler kimyaya aktarılırken süzme, kristallendirme, çözme, mayalandırma, süblimleşme gibi ayırma yöntemleri bulunmuştur. Bunun gibi ayırma yöntemlerinden bazıları günümüzde kimya alanında kullanılmaktadır. Ortaçağ zamanında simyacılar (alşimistler) demir sülfat ve potasyum nitratı birlikte damıtarak kezzap denilen nitrik asit, demir sülfat ile yemek tuzunu birlikte damıtarak da tuz ruhu denilen hidroklorik asit elde etmişlerdir.

Simya ile yaklaşık 2500 sene ilgilenilmiştir. Simyagerler en önemli maddeyi bulmak için uğraşırken yaptıkları çalışmaların çoğunda altın kullanmışlardır. Mükemmele en yakın metalin altın olduğunu düşünmüşlerdir. Bu mükemmel maddenin ölümsüzlüğü de sağlayacağına inanılmıştır. Simyacılar ayrıca yeryüzündeki metaller ile gezegenler arasında ilişki kurmuşlardır. Altını güneşle ilişkilendirirlerken, gümüşü de ay ile ilişkilendirmişlerdir.  Simyacılar evrenin dört elementten oluştuğuna inanmışlardır. Bu dört element hava, su, ateş ve topraktır. Aristo da evrenin dört elementten oluştuğunu düşünmüş ve elementlerin özelliklerini sıcak, soğuk, kuru ve ıslak olarak değerlendirmiştir.

Aristoya göre,

  • Soğuk ve kuru : Toprak (Katı)
  • Soğuk ve ıslak : Su (Sıvı)
  • Sıcak ve ıslak : Hava(Gaz)
  • Sıcak ve kuru : Ateş (Yanıcı)

birleşiminden meydana gelmiştir.

Simya İle Kimya Arasındaki Farklar
Simya ile kimya birbirinden farklı şeylerdir, aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Kimyanın bir bilim oluşu simya ile arasındaki en büyük farktır. Kimya bilimsel yöntemler kullanır, deneyler yapar ve sistematiktir. Simya bilimsel yöntemler kullanmaz. Çalışmalarını deneme yanılma yöntemi ile yapar. Simyada sistematik bilgi birikimi meydana gelmemiştir.

Özet olarak,

  • Kimya bilimdir, simya değildir.
  • Kimya da sistematik bilgi birikimi vardır, simyada yoktur.
  • Simya deneme yanılma yöntemi kullanır, kimya bilimsel yöntemler kullanır.
  • Simyanın teorik temeli yoktur, kimyanın teorik temeli vardır.


20 Temmuz 2016 Çarşamba

Madde ve Özellikleri

madde ve özellikleri
Madde; hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan, boşlukta yer kaplayan her şeye denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Madde doğada farklı formlarda bulunabilir. Katı, sıvı, gaz ve plazma gibi. Belirli bir şekli ve hacmi olan maddeye katı madde denir. Belirli şekilleri olmadığı halde belirli bir hacme sahip olup bulunduğu kabın şeklini alan maddeye sıvı madde denir. Belirli bir şekli ve hacmi olmayan, içerisine konuldukları kabın şeklini alan maddeler gaz olarak adlandırılır. Gaz maddelerin atomları çok yüksek sıcaklıkta en az bir elektron kaybeder ve iyon haline geçer, iyonlaşmış gaz atomlarından ve serbest elektronlardan maddenin plazma hali meydana gelir. Plazma halinde maddede ışıma görülür.

Maddenin başka bir maddeye dönüşmeden, madde üzerinde gözlenebilen ve ölçülebilen özelliklere maddenin fiziksel özellikleri denir. Maddenin başka bir maddeye dönüşümü esnasında gözlemlenen, maddenin iç yapısı ile ilgili özelliklere maddenin kimyasal özellikleri denir.

Fiziksel Değişim
Maddenin dış yapısında görünen, maddenin atomik veya moleküler yapısı değişmeden meydana gelen değişimlere fiziksel değişim denir. Fiziksel değişimde maddenin sadece hal, boyut gibi özelliklerinde değişme olur. Buzun erimesi, suyun buharlaşması vb. gibi. Fiziksel değişim geçiren maddeler eski hallerine tekrar dönebilir.

Kimyasal Değişim
Maddenin atomik veya moleküler yapısında meydana gelen, farklı özellikte bir madde meydana getiren değişimlere kimyasal değişim denir. Paslanma, yanma ve çürüme olaylarında madde kimyasal değişime uğrar. Ayrıca maddenin kimyasında değişim gerçekleştiği için maddede fiziksel değişim de gerçekleşir. Kimyasal değişimden sonra madde eski haline geri döndürülemez. Demirin paslanması, kağıdın yanması vb. kimyasal değişime örnektir.

Maddenin Ortak Özellikleri

Bütün maddelerin sahip oldukları özelliklere maddenin ortak özellikleri denir. Kütle, hacim, eylemsizlik, tanecikli yapı ve boşluklu yapı maddenin ortak özellikleridir.

Kütle: Cisimlerin üzerlerine uygulanan kuvvete karşı gösterdikleri dirence denir. Her maddenin kütlesi bulunmaktadır. SI birim sisteminde kütle birimi kilogramdır. m sembolü ile gösterilir. Kütle ölçümü eşit kollu terazi ile yapılır.
Hacim: Maddelerin uzayda kapladıkları yere hacim denir. SI birim sisteminde hacim birimi m^3 tür. Hacim V sembolü ile gösterilir.
Eylemsizlik: Durumu koruma prensibidir. Maddenin sahip olduğu hareket ve şekil durumunu koruma isteğine eylemsizlik denir.
Tanecikli Yapı: Bütün maddeler atomlardan meydana gelmektedir, atom ise elektron ve çekirdek gibi taneciklerden meydana geldiği için bütün maddeler tanecikli yapıdadır.
Boşluklu Yapı: Atomlarda çekirdek ile elektron arasında yer alan boşluklar bütün maddelerin boşluklu yapıda olmasını gerektirir.

Maddenin Ayırt Edici Özellikleri

Maddelerin birbirinden ayırt edilmesini sağlayan özelliklere maddenin ayırt edici özellikleri denir. Maddenin ayırt edici özellikleri, maddenin az olmasına veya çok olmasına göre belirlenmeyen özelliklerdir. Öz kütle, öz hacim, erime noktası, kaynama noktası, çözünürlük, erime ısısı, kaynama ısısı, öz ısı, esneklik katsayısı, boyca uzama katsayısı ve genleşme katsayısı gibi özellikler maddenin ayırt edici özellikleridir.

Özkütle: Maddenin birim hacminin kütlesine öz kütle denir. Basınç ve sıcaklık gibi faktörlerin etkisiyle özkütle değişebilmektedir.
Özhacim: Maddenin birim kütlesinin hacmidir. Özkütlenin tersi olarak ifade edilir. Katı, sıvı ve gazlar için ayırt edici özelliktir.
Erime noktası: Maddenin katı halden sıvı hale geçiş sıcaklığına erime noktası denir. Katılar için ayırt edici bir özelliktir.
Kaynama noktası: Maddenin sıvı halden gaz haline geçtiği sıcaklığa kaynama noktası denir. Sıvılar için ayırt edici bir özelliktir.
Çözünürlük: Belirli sıcaklıkta 100cm^3 çözücüde çözünen en fazla madde miktarına çözünürlük denir. Katı, sıvı ve gazlar için ayırt edici bir özelliktir.
Erime ısısı: Erime noktasında bulunan 1 g katı maddeyi aynı sıcaklıkta sıvı hale getirmek için gerekli ısı miktarına erime ısısı denir.  Katılar için ayırt edici bir özelliktir.
Kaynama ısısı: Kaynama noktasına gelmiş 1 g sıvıyı aynı sıcaklıkta gaz haline getirmek için gerekli olan ısı miktarıdır. Sıvılar için ayırt edici bir özelliktir.
Özısı: 1 gr maddenin sıcaklığını 1 °C değiştirmek için gerekli ısı miktarına özısı veya ısınma ısısı denir. Katı, sıvı ve gazlar için ayırt edici bir özelliktir.
Esneklik katsayısı: Bir maddenin hacmi veya şekli değiştiğinde eski haline dönebilme katsayısına denir. Katılar için ayırt edici bir özelliktir.
Boyca uzama katsayısı: 1cm'lik parçanın sıcaklığının 1 °C değiştiğinde boyunda meydana gelen değişim miktarına denir. Katılar için ayırt edici bir özelliktir.
Genleşme katsayısı: 1cm^3 lük parçanın sıcaklığının 1 °C değişmesi durumunda hacminde meydana gelen değişim miktarına genleşme katsayısı denir.  Katı ve sıvılar için ayırt edici bir özelliktir.